26 Ekim 2010 Salı

hayat kocaman bir kahkaha...


ne keyifli bir haftasonuydu...
işte hep istediğim hayat bana kalsın formuydu...
yapılacaklar listesi yoktu...

uyanıruyanmaz ilk onun gülümseyen yüzü...
birlikte yapılan mükellef bir kahvaltı...
elele yürüyüş...
sonra tekrar eve dönüş...
aburcuburlarımız kucağımızda dvd keyfi...
birlikte mutfakta bişiler pişirmece...
pişirilenleri yemece..
arkadaşları toparlayıp lunaparka gitmece...


ne keyifli bir haftasonuydu...
lunaparkta sevdiğin ve dostlarınla
20 yıl geriye sarıp,
çığlıklara karışan kahkahalara eklenen adrenalin...
yüzüne vuran buz gibi rüzgar...
kahkahadan mı rüzgardan mı anlayamadığın gözlerin yaşarması...

sonra her zaman gittiğin
her gittiğinde kendini evinde hissettiğin o yer de
bütün sorumluluklarını unutup
sıkıntılarını üzerinden atıp
sadece anlatılan kelimeleri anlamaya çalışıp
söylenmemesi gereken kelimeleri söyleyip
çaktırmadan 3 den fazla pas geçip
ve hatta kum saatinde hile yapıp
saatlerin nasıl geçtiğini anlamadan sabah ezanıyla kendine gelip
o tatlı yorgunlukla yine sevdiğinin kollarında yüzünde kocaman bi sırıtma...
ve rüyalarında TABU da anlatamadığın kelimeler üzerinde çalışıp...
gece uyanıp üşümüş ayaklarını sevdiğinin ayaklarında ısıtıp,
kokusunu içine çekip yine kocaman sırıtıp en huzurlu uykuya dalma...

hayat bu işte yaa...
D.D.Y

3 yorum:

sine'mden dedi ki...

hayat bu işte de pazartesiler olmasa :))

cennebazz dedi ki...

di mi ama :))

Kiraz Çekirdeği dedi ki...

Ne zamandır oynamadık tabu aklıma geldi şimdi:), dostlarla süper oluyor...