2 Ekim 2010 Cumartesi

...25...

Hani derler ya geldi mi üstüste gelir diye...
Birebir uygulamalı olarak öğretti bana bunu hayat...
Henüz 25 yaşındaydım oysa...hazır değildim bu kadarına...
ama şimdilerde oldukça iyice biliyorum ki; insanoğlu aslında her duruma her acıya her üzüntüye her zorluğa hazır doğuyormuş...Belki buna derdi veren Allah dayanma gücünü veriyor da denebilir ama ben kodlarımızda halihazırda bulunduğuna inanıyorum her duruma alışma halimizin...ve başımıza gelmeden önce ben kaldıramazdım diye düşündüğümüz her durumu gayet başarıyla sırtlayabilme halimizin...
25 yaşında evli-ydim,kendi şirketim var-dı,kendi evim var-dı,kendi arabam var-dı,hesapsızca harcayacağım cüzdanım var-dı,sağlıklı bir ailem var-dı.
25 yaşıma girdiğimde gerçekten bunların hepsi var-DI...
Sonra bir anda sahip olduğum her şey arka arkaya ben ne olduğunu dahi anlayamaz bir haldeyken darmadağın oldu...
Önce henüz 1,5 yıllık evliliğim bitti...Tek başına kalan ben hiçbirşeye yetişemeyerek,büyük bir darbe almış olmanın verdiği bitkinlik ve sinmişlik ve hatta yenilmişlik hissiyle yanıp tutuşurken çok sevdiğim şirketim gitti...buna bağlı olarak evim arabam param pulum herşeyim gitti elimden...
Ama ben hala gülebiliyorken...Çoğu zaman bütün sevdiklerimi şaşırtırcasına tüm bunlarla kendi çabalarımla başaçıkabiliyorken...
Hayatın bana en gerçek en acı tokadı çarpıverdi yüzüme...
Tüm bu zor günlerimde,ve hatta doğduğum günden bu yana her düştüğümde beni kaldıran,gerektiğinde arkamda dimdik duran gerektiğinde önümde hayata karşı siper olan tek dayanağım...Şu hayatta ilk ve tek güvendiğim varlık BABAM'ın hastalığı...
Bu defa öylesine afallamış...öylesine aptallaşmıştım ki...
Bu defa diyordum...
işte bu defa başedemem...
KANSER'di çünkü...
Nasıl başedilebilirdi ki;
bu zamana dek ne çok sevdiğimi kaybetmiştim bu illetten...Kimseler başedememişti ki...
Biz nasıl başedecektik...
Hemde bu kadar yıkılmış,kaybetmiş,darmadağın olmuş bir yürek,ürkek,yorgun,kaybolmuş bir benlik ile...
Nasıl başedebilirdik bunca dertle...
D.D.Y

Hiç yorum yok: