5 Ocak 2012 Perşembe

Dün sevgiliyle sohbet ederken 2 yıldır seni tanıyorum,her gün birlikteyiz ama "sevgilim bunu sever bunu sevmez bunu yapar bunu yapmaz" derken emin olabileceğim şey sayısı elimin parmaklarını geçmez dedi...

Kararsız değilsin ama çok değişkensin dedi...Bu hem dünyanın en yorucu şeyi hemde belki senin en çekici tarafın dedi...

Şaşırdım...Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim...
İyi bişey mi dedi kötü bişey mi onu da anlamadım zaten...

Sonra kendi kendimi tanıyıp tanımadığımı düşündüm...

Gerçekten haklı...

O kadar değişkenim ki...Sevdiklerim sevmediklerim, kıyafetlerim yediklerim içtiklerim ve tabiki ruh halim hep değişken...

Bir dönem tavuk ağzıma koymazken bir süre sonra her gün tavuk yiyebiliyorum mesela...
Ya da bir dönem topuklu ayakkabıdan nefret ederken bir dönem en sevdiğim ayakkabılarım topuklu olanlar olabiliyor...
Çok mutlu uyandığım bir sabahın ilerleyen saatlerinde kendimi buhranlarda bulabiliyorum adeta...

Sonra çok çabuk sinirlenip,kıyametleri kopartıp aniden hiçbişi olmamış gibi sakinleşebiliyorum...Asla kimseye kin beslemiyorum...

Bir dönem inanılmaz bir enerjiyle o organizasyondan ötekine koşarken,her gece dışarılarda sürterken ,bir dönem işten çıkıp sıcacık evimde battaniyemle pineklemekten başka bir şey istemiyorum...

Bazen ailevi ilişkilerimin suyunu çıkartırken bazen aylarca gitmediğim akrabalarım ve hatta annemle babamın evine iki hafta bile uğramadığım olabiliyor...

Değişkenlik gösteren o kadar çok şey barındırıyorum ki içimde,bazen düşünüyorumda sanki bir beden içinde 10'dan fazla ruh barındıyorum,o ruhlarla yaşıyorum...

Kıyafet değiştirircesine rahatlıkla o ruhlardan birini üzerime geçiriveriyorum...

Çok iyi niyetli çok fedakar çok sevgi dolu olabildiğim gibi çok agresif çok bencilde olabiliyorum...

Enteresan bir yaşam biçimi belki...

Ama bu halimle bile kendimi çok seviyorum :))

Değişmeyenlerim ise her daim;

Okumaktan vazgeçemiyorum,öyle ki kitap,gazete,dergi,blog...Mesela twitter'da bile yazmaktan çok okumaktan keyif alıyorum...Öyle ki yolda yürüken önünden geçtiğim bütün tabelaları,reklam afişlerini atlamadan okuyorum :))

Müzik dinlemekten inanılmaz keyif alıyorum...Evet müzik tarzlarım değişkenlik göstersede günümün her saatinde mutlaka müzik dinliyorum...Yıllarca ben kulağımda walkmen'le uyumuş insanım eyy 80'ler çocukları :))

Yemek yapmayı,mutfakta olmayı her zaman seviyorum...Yeni uydurmasyon tarifler hazırlamak en büyük keyfim...Hele de en son onları afiyetle yemek,yedirmek...Hiç değişmez aldığım keyif...

Eğlenmekten asla vazgeçmiyorum...Bunalımdayken bile kendimle dalga geçip eğlenebiliyorum,dışarı çıktığım gecelerde en az sanatçı kadar sahne performansı sergiliyorum öyle dans edip bu bad sesimle öyle bağıra çağıra şarkılar sölüyorum,evde battaniyemle pineklerken bile izlediğim dvd ile dinlediğim müzik ile mutlaka eğleniyorum...

Bir de sevmekten vazgeçmiyorum...Çok nefret bir insan olarak uyandığım bir günde bile;  herkesi ,herşeyi, hayatı, evimi, işimi, arabamı, dostlarımı, ailemi, kendimi ve sevgilimi sevmekten hiç ama hiç vazgeçmiyorum...

Ve bu da benden size şahane sesimle gelsin o zaman...

Haaaayaaattt seviiinceeee güzeeeeelll...
Seeviiinnceee tatttlııııı günlerrrrr....
Biiiiiiiiirrr kuşuuuuuuuu kelebeeeğiiii...
Birr taşı seeevinnn yeeeeeeeeeeeeeeteeeeeeeeeeerrrrr :)))))

Sevgilerle dostlarım :)

4 Ocak 2012 Çarşamba

Hoşgeldin sefa geldin...2012 :)


Bu sefer arayı baya açtım biliyorum suçluyum! sevgili blog :)

Üzerimde bir mutluluk rehaveti var sanırım...

2012 çok güzel başladı...Ve inanıyorum çok da güzel geçecek...Hayatımda ilk kez bir yıla böylesi anlamlar yüklüyorum hadi bakalım hayırlısı...

İnanıyorum bu yıl bizim yılımız olacak...

2012' ilk günü bana kırmızı çok şeker bir kız armağan etti...İlk arabamı satmamın üzerinden 2 yıl geçmişti...O kadar çok özlüyordum ki arabalı günlerimi...Alışkanlığım olmadığı için toplu taşıma araçlarını kullanamayan ben her ay 1000,00 TL'e yakın taksi parası ödediğimi farkedince,bu işe son vermem gerektiğini anladım...

Bir cesaret bu kırmızı bayanı aldım...Şimdi 36 ay kadar taksit ödeyecek de olsam...En azından artık kırmızı bir kızım var...

2012'nin baharında sevgili babam için umutla beklediğimiz o ilaç gelecek USA'den,babam o ilaçla hayata daha bir sımsıkı tutunacak...İnşallah...

2012'de sevgili, bedelli askerlikten faydalanacak ve bizim önümüzdeki en büyük sorun da ortadan kalkmış olacak...İnşallah...

2012'de sevgilimle evimiz için yepyeni eşyalar alacağız,yuvamızı hayal ettiğimizden bile güzel döşeyeceğiz...İnşallah

2012'nin sıcak bir yaz günü üzerimde gelinliğim,yüzümde kocaman gülümsemem,hayatım boyunca sevebileceğim sevgilimin ellerinden tutup,eveeeet diye bağıracağım sesimin yettiğince...Hayatımın en kıymetli imzasını atacağım...İnşallah...

2012 çok güzel başladın...Seni çok güzel karşıladık...Geri sayarken çok eğlendik...Çok güldük...Çok dans ettik...Sana hayatım boyunca hiçbir yıla yüklemediğim anlamlar yükledim...Hadi bakalım yüzümüzü kara çıkarma...