6 Eylül 2011 Salı

Anneannemdir çocukluğum benim...


Dün gece rüyamda...

Çocukluğumu gördüm yine...Son günlerde sık sık benzer rüyaları görmekteyim...Geçmişe olan özlemimden mi kaynaklanıyor...Büyümenin vermiş olduğu yorgunluğu rüyalarımda bir nebze olsun unutmak istediğimden mi bilinmez...Ama kendimi o küçücük kız halimle gördüğümde hep aynı temizlik hissiyatı ve sonsuz bir huzur doluyor içime...
Tertemiz hiç kötülük bilmeyen...
Ne kimseye kötülük yapmış ne de kimseden kötülük görmüş minicik bir kız çocuğu...Minicik eteği üzerinde oradan oraya hiç yorulmadan koşuşturan...
Çocukluğumu düşündüğümde ağladığımı hatırlamıyorum hiç...
Küçük şımarıklıklar dışında...Canımı acıtan,üzüp kıran tek bir şey bile hatırlamıyorum...
Güzel bir çocukluk geçirmişim belli ki...

İlk çocuk,ilk torun,ilk yeğen olmanın yarattığı şanstır belki de...

29 yaşıma geldim hala tüm aile bireyleri beni ilkgözağrım diye sever...Şanslıyım o konuda...Teyzem ve dayım kendi çocukları olmasına rağmen onların yanında bile benim yerimin ayrı olduğunu söylemekten çekinmez...
Hatta geçenlerde dayım anneanneme sitem etmiş benimle ilgili...Aramıyor sormuyor diye,kendi kızım aramasa bu kadar üzülmem ama çenebaz başka diyormuş...Ne dese haklı günün koşuşturması içinde ihmal ediyorum onları,biliyorum bir gün çok pişman olacağım...Keşkelerle dolu bir sürü cümle kuracağım...Ama napalım...Hayatın düzeni böyle sanırım...
Küçüklüğüm annemin tarafına daha yakın geçti belki bir çok çocuğun olduğu gibi...Hayatım anneannem,dedem,teyzem ve dayım üzerine kuruluydu...Öyle ki annemlerle kalmaktan daha çok severdim anneannemde kalmayı,dedemle anneannemin koynunda uyumayı...Hatta anneannemin kızı olduğuma inanırdım herkesi de inandırmaya çalışırdım...Anneannem doğurdu beni diye :))

Ne de olsa anne otoriter,o evde kurallar var...

Mesela annem kesinlikle ayağında sallamamış beni uyutmak için,alıştırma dermiş anneanneme'de...Ama anneanne kıyabilir mi...Bıkmadan usanmadan sallardı...Uyumayacağımı bile bile...Sırf ben seviyorum diye...Söyleme anneye...Sırrımız derdi...
Sonra annemlerde kesinlikle anne ve babayla birlikte uyunmazdı,herkes kendi yatağında yatacaktı...Geceleri kabus görürsem eğer, annem başucuma gelir,sabaha kadar elimi tutardı sandalye tepesinde ama asla ne beni yanına alırdı ne de kendi yanıma yatardı...
İlkokula başlayana kadar mutlaka öğle uykusuna yatılacaktı,akşam saat sekizde yatakta olunacak,yarım saat masal dinleyip uyunacaktı...
Her istediğimde kucağa alınmayacak...
İstediğim kıyafetle uyunmayacak...
Abur cubur yenmeyecek...
Kola kesinlikle içilmeyecek...
Her gün mutlaka bir öğün sebze yenilecekti...

Kurallar listesi uzar gider böyle...

Ama anneannemler öyle miydi?

Ne istesem cümlemin sonu gelmeden yapılmış olurdu...Uyku gözümden aksada eğer uyumak istemiyorsam zorla uyutulmazdım,dayımın kucağında yatar saatlerce sırtımı kaşıtırdım...Teyzemle odasına girer,istediğim her ayakkabısını,elbisesini,aksesuarını takar takıştırır sonra oyunlar oynardık...Anneannemle bütün evi bisküvi kırıntısı yapmam,bütün elbiselerim ve ağzım burnumu çikolataya bulamam pahasına mozaik pasta yapardık...Sevmediğim bir yemek olduğunda asker emeklisi dedem(ki kendisi çocuklarına yemedikleri bir yemek olduğunda 1 hafta zorla her akşam onu yedirirmiş) 'in tek göz hareketiyle kalkılır benim için yeni yemek yapılırdı...Sabah kahvaltılarında anneannem erkenden kalkar sosyete tabiriyle waffle annemin tabiriyle krep ama anneannemin tabiriyle akıtma yapardı...Ne çok severdim...İçine reçel sürüp yemeyi...En sevdiğim kahvaltıydı...
Sonra anneannemle ne çok gezerdik biz...Bostancı'da otururlardı hala da o evde otururlar...Benim doğup büyüdüğüm evde...Şu dünya'da benim için en değerli EV'de...Birlikte atlardık vapura kah adalara kah avrupa yakasına gezer dururduk birlikte...Ne çok eğlenirdik onunla...

Bütün çocukluk resimlerimde anneannemin kucağında,burnumu gıdısına sokmuş...Onu koklar vaziyetteyim...Hayatta özlediğim tek koku anneannemin kokusudur...Ve özlemeyi bildiğim tek kişi anneannemdir...

Hiç yorum yok: