3 Haziran 2011 Cuma

Döndüm...


Sevgili Blog...

Sıcacık Antalya'yı Rus'lara bırakıp,memleketim İstanbul'a döndüm...İnsanoğlu konfora çok çabuk alışıyor...Mütemadiyen elinin altında hazır yemek,dondurma,içecek bulma,bütün bir gün boyunca elinde en sevdiğin kitabın ile içini ısıtan güneşin altında kah yüzüstü kah sırtüstü güneşlenip,güneşlenirken canın istedi mi kitabı usulca kenara kaldırıp,şöyle bir kestirebilme lüksü paha biçilemez gerçekten...O kısacık 5 günlük tatil 360 gün çalışmasının mükafatı oluyor işte şu zavallı bedene...

Tatil anılarımı not düşmek istedim buraya...

Çünkü yaklaşık 12 yıldan sonra ilk kez ailemle tatil yaptım...Annem,babam ve canım kardeşimle birlikte, çekirdek ailemle birlikte...

Enteresan bir çok duygu yaşadım...

Benim endişelerim ve tereddütlerim vardı aslında...Çünkü ben ailemi çok seviyorda olsam,yalnız yaşamanın vermiş olduğu dinginlik hissiyatı,bende zaman zaman yalnız kalma ihtiyacına sebep oluyor...Belki de yaradılışım böyledir kim bilir...

Ama bu yıl canım babam bizden asla geri çeviremeyeceğimiz bir dilekde bulununca,dördümüz tatil yapmaya karar verdik...Malum babam kanser hastası,tedavisi olumlu sonuçlar veriyor da olsa...İçinde ve içimizde hep zamansız vedalaşma korkusu taşıyoruz...Babam da bu sebepten olmalı ki bu tatilde kimsecikleri istemedi yanında,kısacık da olsa bir haftayı yavruları ve biricik eşiyle dolu dolu geçirmek istedi...

Öyle de geçirdik...

Antalya'ya ben çok küçükken henüz yazlık almamışken,her yaz gider 15 gün tatil yapardık...Sonrasında yazlığımızı aldıktan sonra kardeşimle ben yazlık arkadaşlarımızdan vazgeçemediğimiz için yazları yazlıkta geçirmek istedik.Sonrasında üniversiteye başladıktan sonra da zaten birlikte tatil yapmak yerine arkadaşlarımızla tatili tercih ettik,anneciğimle babacığımda sonu gelmez balayı tatillerine giriştiler...

Yıllar sonra...

Bu kısacık tatil...Öyle iyi geldi ki hepimize...Son yıllarda geçirdiğim en huzurlu günlerdi kesinlikle...Ailenin yanında olmasının verdiği sonsuz güven hissi...

Kardeşimle ben aynı odayı paylaştık...Geceleri balkona çıkıp,saatlerce sohbet ettik...En son kaç yıl önce başbaşa bu kadar sohbet etmiştik kim bilir?
Sabahları uyanır uyanmaz,kardeşimin yanına uzanıp,onun kokusunu içime çekerek uyuklamayalı kaç yıl olmuştu kim bilir?
Dördümüz 7 gün 24 saat birlikte olmayalı ne kadar olmuştur...
Babamın bizden iyi langırt oynayabileceğini düşünmemiştim hiç...
Annemle bu kadar da iyi anlaştığımı da bilmiyordum sanırım...

Uzun lafın kısası...

İyi ki de gitmişiz birlikte o tatile,Side merkezde dolaşırken zaman zaman 5 yaşındaki ben önümde heyacan içinde koşturuyordu sanki...
Gördüm onu gerçekten...
Ve hissettim yıllar sonra...

O bastıralamaz coşkuyu...

2 yorum:

BuRCu dedi ki...

Öncelikle acil şifalar diliyorum babanıza. Yazı o kadar içten o kadar güzeldi ki severek okudum. Sanki oradaymışım gibi hissettirdiniz.

cennebazz dedi ki...

çok teşekkür ederim burcu...