25 Mart 2011 Cuma

nostalji günlüğü 2...

Nostalji hallerim devam etmekte sevgili blog...
Hayaller kurduruyor bana hayata dair...

Mesela diyorum şöyle bir cafem olsa...
Çok büyük olmayan...
O eski tip tekli kadife koltukları olan...
Koskocaman bir kütüphanesi olan...
Kütüphanede binbir çeşit kitabı olan...
İçinde her daim mis gibi kokular salan canlı çiçekleri olan...
Fonda elbette en nostaljik şarkılar 60'lardan 90'lara kadar...
Böyle huzur verici...
Eski tip bir televizyon...
Sessiz sessiz çalışan...
Ekranda Audrey Hepburn olan...
Siyah beyaz filmler...

50 lerinde hanımlar beyler olsa...
Orada kahvelerini yudumlarken...
Gençlikleri geçse gözlerinin önünden...
Yaşlı ama hala birbirine aşık çiftler gelse elele...
O 70'lerden gelen asaletleri ve şıklıklarıyla birlikte...
Oturup hayatlarından bahsetseler bana...
Hayata dair en gerçek nasihatları etseler...
Bizim zamanımızda diye başlayan cümleler eşliğinde...
Haysiyetten onurdan samimiyetden  bahsetseler...

Beni elimden tutup her hikayede o günlere götürseler...

2 yorum:

Tinkerbell dedi ki...

ahhhhhhh,ahhhhh...kıyısından döndük biliyorsun:(

cennebazz dedi ki...

bir gün mutlaka olacak tink ;)