13 Haziran 2011 Pazartesi

Söyleyemediklerimiz olur bazen...


Moralim bozuldu yine...
Hemde çok fena...

Pazar günü bulutların arasından kendini göstermeye çabalayan güneş bile gülümsetemedi yüzümü...
Sevgili biraz yüzümü güldürebilmek için türlü planlar yaptı...
Akşamın yedisinden sonra aldı beni Anadolu Kavağına götürdü...
Denizin kenarında bir masa ayarlayıp,karşıma değil hemen yamacıma oturdu...
Birlikte balıklara ekmek attık...
Hep güldürmeye çalıştı beni...
Her daldığımda daha bir sıkı sarılıp,daldın yine demekle yetindi...
Çok üzerime gelmedi ama çok da başıboş bırakmadı kafamdaki düşünceleri...

Ama....

Ahh sevgilim...

Dün söyleyemedim sana ama...
Aslında hiç de iyi gelmedi Anadolu Kavağı bana...
Biz küçükken pazar günleri götürürdü babam bizi...
Onlar annemle elele yürürken,biz kardeşimle önlerinde koştururduk heyecanla...
Waffle yemenin heyecanıyla,bir çırpıda bitirirdik ardı arkası bitmeyen lokmaları...
Babam hep neşeli...
Annem hep endişeli...
Terlediniz,üşüdünüz,düşersiniz,dikkat edin...
Ama dördümüzde doyasıya mutlu...
Canım babam nasılda sever bizimle birlikte olmayı...

Dün onu hastanede kolunda serum,yüzünde kemoterapinin bitkinliği ile bırakıp,Anadolu Kavağı'na gitmek...
İnan bana...

Hayatımda ki en zor günlerden biri oldu aslında...

Oysa...
Sırf beni mutlu edebilmekti çaban...

2 yorum:

BuRCu dedi ki...

Boğazımda düğümleniverdi birden kelimeler. Dediğin gibi bilemezdi tabii. Ben daha "biz küçükken" diye başlayan cümleden sonra astım suratımı.
Acil şifalar diliyorum.

DOREMİ dedi ki...

acil şifalar canım..:)) üzme kendini ne olur..:))