9 Şubat 2011 Çarşamba

...hayvan sevgisi...


Dün ofiste bir misafirim vardı...
Bütün gün dizimin dibinden ayrılmadı...
Yeni tanışmıştık oysa ki...
Ama insanoğlunun günden güne yitirdiği minnettar olma hissiyatı...
Onlarda hala mevcut...

Dün kendini hayvansever olarak tanımlayan bir daire sakini,zavallı köpeğini evini kirletir korkusundan olsa gerek, sabah dışarı çıkarken yangın merdiveni boşluğuna kapatmayı tercih etmiş. Önüne bir tas su bırakarak...
Kaçta çıktığı belli değil,kaçta döneceği belli değil. Onu alıp ofise getirdim. Ağlamaktan gözleri akmış. Yanına yaklaşmaya çalıştığımda saldırıya geçiyordu çünkü kendini yalnız ve terk edilmiş hissediyor, yaşadığı güvensizliği hırlayarak gizlemeye çalışıyordu. Önce yanına girdim,bulunduğu mekana, içeri girer girmez sığındı bacaklarıma...Gözlerinde ki çaresizlik nidalarıyla...

Veteriner hekimlik yapamıyorum ben çünkü bu düzene karşıyım ...
Bir klinik açıp en küçük operasyondan binlerce lira kazanamıyorum çünkü bu düzene karşıyım. Petshop'lara hangi koşullarda getirildiğini biliyor musunuz o yavruların...Ticari kazanç uğruna anne altından yeterince gelişmeden alındıklarını biliyor musunuz peki? Ve anne sütünden(colostrum) alacakları besin değerleri ve bağışıklık sistemleri için gerekli antikorları alamadıklarından tüm yavruların ölüm kalım savaşı verdiklerini biliyor musunuz? Mısır çarşısından,herhangi denetimsiz bir petshoptan aldığınız evcil hayvanların ne tür hastalıklar taşıdıklarını biliyor musunuz? Ve bu ticari kaygının...Hayvan sevgisi olmadığının farkında mısınız?
Veteriner hekimlik yapmıyorum çünkü;
Sivas Kangal'ı evin balkonunda beslemek hayvan sevgisi değil...
Soğuk iklim ırklarını ülkemize getirip yaz sıcağında iştahı çok kesildi,sürekli yatıyor,halsiz,benimle oynamıyor diye şikayet etmeniz hayvan sevgisi değil...
Boyunlarına bağladığınız iplerle onlara patronluk taslamanız hayvan sevgisi değil...
Verdiğiniz tuvalet eğitimi hayvan sevgisi değil...
Onların genetik kodlarında bu yok!
Biliyor musunuz evde beslenen köpeklerin çok yüksek bir oranı böbrek yetmezliği nedeniyle ölüyor.
Çünkü onlara verdiğiniz tuvalet eğitimi, ve bu eğitime olan güveniniz nedeniyle onları günde yalnızca iki defa dışarı çıkarmanız sonucu sürekli idrarlarını tutmak zorunda kalmaları buna neden oluyor.
Peki ya dışarı çıkardığınızda sizinle aynı tempoda yürümeye zorlamanızın kas ve iskelet sistemlerine hasar verdiğini biliyor muydunuz.
Şimdi tüm bunlar göz önüne alındığında evde evcil hayvan beslemek hayvan sevgisi mi oluyor...
Eğer bu hayvan sevgisi ise ben hayvan sevmiyorum! sevmekde istemiyorum...
Klinik açıp bu çıkmazın bir parçası olmak istemiyorum...

Sahiplendirilme kısmı da büyük bir çıkmaz maalesef. Sevgilisine kolye alırcasına fütursuzca yavru köpek hediye ediyor insanlar. Onun bir canlı olduğunu çoğu zaman unutarak. Barınaklar binlerce bencil insan kalıntılarıyla dolu... Sevgilisinden ayrılıp ilk iş köpeği barınağa terkedenler mi dersiniz. Çocuğum istedi aldım ablası ama bakmak çok zor diyenler mi dersiniz. Aldık ama çocuğun alerjisi çıktı diyenler mi? Bu terkediliş hikayeleri anlatmakla bitmez. Arkalarını dönüp evlerine gittiklerinde içlerinde ufacık bir sızı bile hissetmeyen insanların ardından o köpekler günlerce yas tutuyor, günlerce ağlıyor yemek yemeyi reddediyor. Beyninin yüzde bilmemkaçını kullandığı için diğer tüm canlılardan kendini üstün gören insanoğlu ne yazık ki bir köpek kadar sadakat,bağlılık duygularına sahip olamıyor...

Dün bütün gün bana arkadaşlık etti...Henüz yeni tanışmış olmamıza rağmen dizimin dibinden ayrılmadı...Gözlerimin içine sevgiyle baktı...Yanıma kimseleri yanaştırmadı...
Bugün bütün gün eksikliğini hissettirdi...Burnumda tüttü...Kafamı kurcaladı...Şimdi nasıl hissediyor acaba diye...

10 yorum:

deeptone dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
GÜL'ÜMSE dedi ki...

Bu yazının üzerine söylenenek hiç bir şey yok..o kadar haklısın ki..resimdeki köpek miydi misafirin?bayıldım..ah o ne bakış :)))

cennebazz dedi ki...

gül benim misafirim resimdeki dünyalar tatlısı yaratık değildi ama inan o da en az onun kadar güzel ve masumdu =))

Adsız dedi ki...

haklısın ne desen haklısın..golden..adı efe...bir hafta önce kayboldu..öyle ağladımki..bahçede kalıyou..anne sütünü emmesine uzun süre izin verdik...kocaman bi evi vardı tuvalet eğitimi yok..ve asla benimle aynı tempoda yürümezdi...kapısını açık unutmuşlar gitti çok aradım yoktu..üzüldüm..hatta çok aradım ama bulamadım... :(

Tinkerbell dedi ki...

Bu yazı bana Maggie mi hatırlattı, hemde gecenin bu saatinde...YAzdığın hersatıra katılıyorum.Ne hissediyordur bence;Histeyze Sevgisini banada bulastırdı:)

deeptone dedi ki...

yazı güzel de ama o fotodaki köpek ne öyle. bu ne güzellik o ne gözler :)

cennebazz dedi ki...

emel :(( bende çok üzüldüm inan :((umarım en kısa zamanda bulursun efeciğini :(((

cennebazz dedi ki...

seviyorum seni ninommm =))

cennebazz dedi ki...

deep ben dün bütün gün bana öyle bakan gözlerle birlikteydim=))hem içimi sıcacık edem hemde vicdanımı sızlatan :(

Missbone dedi ki...

bende mimin var :)