21 Kasım 2012 Çarşamba

nice 21 kasımlara...



2009 yılının kasım ayı başları...öylesine durgun miskin olduğum alışılagelmiş sonbahar hali ruhiyeSİ içindeydim...

hazirandan beri sürekli buluşma teklifleri eden bir delikanlı dışında konuştuğum görüştüğüm erkek yoktu... zira aşk acısı çekmekteydim...

her akşam salya sümük ağlayıp,en acıklı şarkıları dinleyip yalnızca yeşil elma yiyip en az 3 bira içmekteydim...

sonra bir gün, bu buluşma çabasındaki genç ikna ediverdi beni, sırf başımdan atma niyetiyle bir defa buluşayım bari dedirtti...

mis gibi güneşli bir kasım gününün akşamı seller götürmüştü İstanbul'u ,...21.11.2009...hiç unutmam o sel eşliğinde ilk kez buluştuğum gençle, alışık olduğum mekanlardan birinde her akşam evimde yaptığım gibi bira içmekteydim karşılıklı...

mekanın bahçesinde, tepemizde bir şemsiye, yanımızda yanan bir dış mekan sobası ,etrafımızda bir tek masa bile yok, herkes kaçışmış içeriye...

şemsiyenin sağından solundan şarıl şarıl sular akmakta, bense, bir kahve içer başımdan savarım dediğim gençle karşılıklı bira içip, muhabbetin dibine vurup, tavla atmaktaydım...

işte o gün ilk buluşmamızdı biricik kocacığımla...

iki kaynaşık gezenti bulmuş birbirini, bir kahveyle bırakırlar mı muhabbeti...o akşam diğer akşamları kovaladı,önce hoşlandık sonra sevdik sonra kocaman aşık olduk...3 ay sonra evlenmeye karar vermiştik bile...

o gün bugündür birlikteyiz her gün mutlaka...evlenmeden önce de evlendikten sonra da...biz bakkala bile birlikte giden bir çiftiz öylesine yapışık yılışık...ama seviyoruz hep dipdibe olmayı...nefeslerimizi yakınımızda hissetmeyi...

her sabah bu adamla evlendiğime şükrediyorum ben...her sabah aynı mutlulukla uyanıyorum...her iş gününün arkasından koşa koşa evime gidip ona kavuşmayı bekliyorum...
onunlayken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum...
onunlayken gittiğim yerden asla sıkılmıyorum...
onunlayken hep çok gülüp çok eğleniyorum...

canım sevgilim sen bu blogdan bihaber olsan da sana burdan milyonlarca kez teşekkür ediyorum

beni dünyanın en huzurlu insanı yaptığın için,
her sıkıntımda her zorlandığımda nerede olursan ol ilk sen koşup yanıma geldiğin için,
iyi günümde kötü günümde hep ellerimi sımsıkı tuttuğun için,
her akşam sofrayı hazırlayıp salatamızı yaptığın için,
rica etmeme bile gerek kalmadan kalkıp evi silip süpürebildiğin için,
hiç üşenmeden uykumu getirmek için bileğimi bazen saatlerce kaşıdığın için,
yaptığım her yemeği yediğin en güzel yemekmiş gibi karşıladığın için,
bütün şımarıklıklarıma katlanıp benimle şımarabildiğin için,
en pejmurde halimleyken bile bana kendimi dünya güzeli gibi hissettirdiğin için,

hiçbirşeyden gocunmadan yorulmadan kızmadan kırmadan yormadan sarıp sarmaladığın için...

iyi ki varsın sevgilim...
nice nice 21 kasımlara...

3 yorum:

deeptone dedi ki...

:)))))

hep yapışık yılışık olun.
:))))

Adsız dedi ki...

arkada çalan romantik şarkı üzerine böyle güzel bi post okuyunca pke bi sevindim ne yalan söyliyim azıcıkda kıskandım :))) allah nazarlardan saklasın denir heralde tam bilemedim cahilliğime ver...hep mutlu olman dileğiyle :))

deeptone dedi ki...

dünkü yazımı okusan ya.
sahildeki yağmurlu ayak izleri.
:)
bi de iyi bak geldin keyfin de yerinde, kaybolmaa.
:)