4 Kasım 2010 Perşembe

Farkındalık...

Son zamanlarda ne kadar hızlı geçiyor zaman...
Hatta arkadaşlarımızla aramızda esprisini yapıyoruz pazartesi bitti mi haftayı bitirdik diye...
Her cumartesi akşamı daha dün berabermişçesine kaldığımız yerden devam ediyoruz sohbetlere...
Oysa aradan 7 gün geçmiş...
Peki nasıl geçti
Ne yaptık
Ne ettik
Boş...

Aynı işte...
Birbirini tekrarlayan günler...

Şimdi farkındalık yaşlarındayız sanırım...
Sohbetlerimizde hep farkettiklerimiz...

Zamanın nasıl da hızlı geçtiği...
Ömür dediğin uzunca sandığımız yolun kısa kestirmelerle çarçabuk biteceği...
Annelerimizin her öğüdünün gerçek olduğu...
Babalarımızın hayat mücadelelerinin gerçek zorluğu...
Şanslı çocukluklar yaşamış olduğumuz...
Sorumluluk almanın haklı yorgunluğu...

Bunun gibi yüzlerce farkediş...

Hep duyduğumuz , çoğu zaman çok uzaklardan değil bir jenerasyon büyüklerimizden duyduklarımız...
Bize çok değil 5 yıl öncesine kadar faso fiso gelen...
Laf kalabalığı sandığımız...

Tüm deneyimler...
Anlatılan tüm gerçeklikler...
Şimdilerde karşımızda olağanca gerçekliğiyle duruyor...

Ve daha dün gülüp geçtiğimiz büyük sözleri şimdi bizlerin ağzında,gözlerimizde ki şaşkınlık ve korkuyla...

Anneme benzemeye başladığımı farkediyorum mesela...
Onun gibi konuştuğumu...
Onun gibi oturduğumu...
Onun gibi düşündüğümü...
Onun gibi yürüdüğümü
ve hatta yavaş yavaş onun gibi yaşamaya adapte olduğumu...

Babama benzemeye başladığımı farkediyorum mesela...
Onun gibi güldüğümü...
Onun gibi bağırdığımı...
Onun gibi fevri olduğumu...
Onun gibi değer yargılarım olduğunu...

Oysa çok değil...
5 yıl öncesi dün gibi...

Beni anlamıyorsunuz diye çığlıklar attığım...
Ben sizin gibi olmayacağım diye isyanlarım...
Ben başka biriyim bunu anlayın yalvarmalarım...
Belki bazen küçümseyerek "siz ne anlarsınız" tavırlarım...
Sizin gittiğiniz yerlere gitmem ben takıntılarım...

Dün gibi...

Şimdilerde ise en çok kurduğum cümleler...

Dilerim babam gibi bir adamla evlenirim...
Dilerim annem gibi bir anne olabilirim...
Dilerim onların kurduğu hayatın ondabirini ben kurabilirim...
Dilerim onların bildiklerinin yarısını öğrenebilirim...
Dilerim sahip olduklarının yarısına sahip olabilirim...

Büyümek bu sanırım...

Anneni daha çok özlemek...
Babana daha çok güvenmek...
Ve hep onlara özenmek...

D.D.Y

2 yorum:

Tinkerbell dedi ki...

Buyumek degil:) Hayat koşullarıyla baş ederken OLGUNLAŞMAK:)

modafobik dedi ki...

Cidden zaman ne kadar çabuk geçiyor, dün ağladığımız şeylere bugün gülümserken aslında zamanı unutuyoruz.. Ve Nihan Hanıma katılıyorum, bunun adı olgunlaşmak olsa gerek :)