7 Aralık 2012 Cuma

hayat...

Hayat hayal etmek ve ümit etmek üzerine kurulu adeta...

Belki de ayakta kalmanın,yıkılmamanın hep mücadele edebilmenin sırrıdır bu...Hangimiz yıkılmadık bu hayatta,kim diyebilir ki altından kalkamayacağımı sandığım sıkıntı yaşamadım diye...Hangimiz bu defa tekrar ayağa kalkamam eskisi gibi mutlu olamam,bir daha öylesine içten kahkahalar atamam diye düşünmedi...

Hepimiz derin çıkmazlarda bulduk kendimizi...Belki bizim boyumuzu aşan sıkıntılar başkalarının ayak bileklerinden öteye geçmezdi...Ama bizim için derin,korkutucu ve dayanılmazdı...

Ve neticede hepimiz en büyük sıkıtıların içindeyken bile hepsinin geçeceğine ümit etmedik mi...

Herşey güzel olacak! demedik mi...

Son bir kuvvet çırpınıp,mücadele etmedik mi...

Hayat bir mücadele,en güllük gülistanlık halindeyken bile...

Anne karnından çıktığın anda başlıyor mücadelen...

Emmeye çalışıyorsun önce ,en büyük iç güdü hayatta kalma çünkü...Sonra emeklemeye, yürümeye, konuşmaya...
Okuma yazma öğrenmeye...
Meslek edinmeye...
İş bulup kendini geçindirmeye...
Bir sevgili bulmaya,ötesi yok işte sevmek bile bir mücadele...
Evlenip,barklanmaya,çoluk çocuk sahibi olmaya...
Onlara gelecek hazırlamaya...
Günü gelince yuvadan uçurmaya...
Torun torba sahibi olmaya...
Torunlarına bakmaya...

Hani doktor ilk doğduğunda popona vuruyor ya...işte o aslında mücadelenin başlama vuruşu, unutma!!!

Hiç yorum yok: